Tezinin yazım kılavuzuna uydurma çaban sanırım buraya da sirayet etmiş. Özenli bir kalıp geldi bana.
Mezuniyetin sonrası;
Bir gün kariyet.net de sıradan bir ilana altı bin küsür kişinin başvurduğunu görürsen gülmeyi ''yeğ'' etmezsin.
Üstelik 2500 lira bile değil; tam tamına 2034
Tabi bu süveyş gibi kanalın yok ise karşılaşacağın senaryo.
Şimdiden fırlattığın kepin yere düştüğünden sonrasında olacaklar için sabırsızlanıyorum; başarılar bayrampaşalılar.
Sevgili küçüğüm;
Manifeston yersiz, gaip ve yeterli değil.
Samimi fakat toy.
Zira şahsımca burası çok tempolu, eğlenceli bir platform. Fakat bir adım ötesi değil.
Sana aba sopa yaptığımı sanma; seni seviyorum.
PP 'lerine vesikalık yükleyip burayı Linkedin 'e çevirenlerede tebessüm ediyorum.
Çok açılmadan kaçıyorum.
Kojiroyu görürsen selam söyler misin benden ? Sor bakalım Venlo'daki evini kaça satmış ?
Seni teselli etme gibi bir durum söz konusu bile olamaz.
Sadece bir tını yuvarlıyorum sana belki hoşuna gider.
polyuşke
Hitler Rusyaya saldırma kararını rakı masasında mı aldı inan bilmiyorum ama Kızıl Orduyu es geçmemek lazım.
Bu parça yanılmıyorsam Boris Alexandrov eşliğinde ilk Sovyet Korosuna dahil oldu.
Şarkı yavaş yavaş başlarken hep 1930 lu yılların cefa merkezi kuzeyi çağrıştırır, yavaş tempo inanılmaz hassas bir kalibrasyonla emekler ve hızlanır. Ayağa dikilir ve tırmanmaya başlarken akla deli Stalinin dünyaya meydan okuması gelir. Koro çoştuğu anda akıllara bir bok gelmez ama metabolizma trompetler sayesinde aşka gelir.
Hızlandığı hızdan biraz daha yavaşlarken de sanki
''Ya işte böyle evlat, biz çoştuk, kral olduk, sonra da çöktük'' der ve yiter, sovyetlere noktayı koyuverir bitirir tarihin en büyük ütopyasını.
Bir sinüs fonksiyonu dalgasıdır sıfırdan başlar iki piye gidince tamamlanır;
ve bizede şarkıyı 500 kere yeniden başlatmak düşer...